Ümit Özdağ'dan Bomba Paylaşım: Gizli Protokol Ortaya Çıktı

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medyada gizli bir protokol olduğuna dair konuşulan Zafer Partisi-CHP anlaşmasının tamamını paylaştı. Özdağ, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yapılan bu protokolün fotoğrafını ilk kez yayınladı.

Yayınlanma:
Ümit Özdağ'dan Bomba Paylaşım: Gizli Protokol Ortaya Çıktı

Ümit Özdağ, sosyal medya hesabında, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile aralarında gerçekleştiği öne sürülen gizli bir protokolü yayınladı. Mayıs seçimlerindeki buluşmalarının ardından bu gizli anlaşmanın varlığı gündeme gelmişti. Protokolde, AK Parti döneminde zarar gören devlet kurumlarının yeniden yapılandırılmasına dair bir iş birliği öngörüldüğü belirtiliyor. İçeriğinde, Ümit Özdağ'ın belirli bakanlık görevlerinin ve atamalarının kararını alma yetkisi olduğu ifade ediliyor. Bu protokol, Zafer Partisi'nin yürüttüğü bakanlıkların yapısının, 2023 seçimlerinden önceki düzenine göre değiştirilmeden sürdürülmesi gerektiğini vurguluyor. Bu anlaşma, siyasi ve idari kararlarda Özdağ'ın belirleyici bir rol üstlendiğini öne sürüyor.

Özdağ'ın paylaştığı bu protokolün, siyasette yeni bir ittifak veya işbirliği dinamiği yaratabileceği düşünülüyor. Belirtilen protokol, bir partinin diğerine önemli bakanlık görevlerinde etkin bir rol verme amacını taşıyor ve bu durum, siyaset sahnesinde geniş kapsamlı değişimlere yol açabilir. Protokoldeki bakanlık atamalarında Özdağ'ın karar alma yetkisi, siyasi dengeyi ve güç ilişkilerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Ancak, protokolün gerçekliği ve geçerliliği hala kesinlik kazanmış değil.

Sosyal medya üzerinden paylaşılan protokol, siyasetin geleceğine yönelik pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Özellikle, bu gizli anlaşmanın, siyasi oyunlarda ve gelecekteki seçimlerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Siyaset sahnesindeki yeni gelişmeler, bu protokolün gerçek doğasını ve etkilerini daha net bir şekilde ortaya koymaya devam edecek. Bu tür gizli anlaşmaların kamuoyunda ve siyasetin dinamiklerinde yarattığı değişimleri anlamak, siyasi geleceğe dair önemli ipuçları sunabilir.

Ümit Özdağ'ın paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

Aşağıda üzerinde çok konuşulan ancak ilk kez yayınlanan Zafer Partisi-CHP Protokolünün tamamının fotoğrafını göreceksiniz. Bu protokolu eleştiren 6’lı masa birleşenlerine ve CHP içinden protokola karşı çıkanlara cevap veriyorum. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin 1. Turunu hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettiniz. 14 Mayıs seçimleri öncesinde Zafer Partisi ile her türlü görüşmeyi reddetmiştiniz. Ocak 2023’de TBMM’de yaptığım Basın toplantısında;

1)Saray artıkları ve FETÖ’cüleri uzaklaştırmayı,
2) Terörle mücadele etmeyi,
3)13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollamayı kabul etmeniz durumunda Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği ve benzeri hiçbir makam ve mevki istemeden DESTEK olma önerisine cevap bile vermediniz.
14 Mayıs’ta seçimlerini millet ittifakı olarak kaybettikten sonra ancak 20 Mayıs’ta Zafer Partisi’ni DESTEK için aradınız, 2. Tur için destek istediniz.

Biz Ocak 2023’de TBMM’de açıkladığımız destek şartlarını tekrarladık, Kabul ettiniz. Ancak bu şartların kabulü yeterli değildi, İttifak yaptığınız partiler ve onların birçok platformlardaki söylemleri, politik duruşları ve benzeri sebepler ile kaybettiğiniz ilk turda size oy vermeyen, endişe duyan veya sandığa gitmeyi düşünmeyen Seçmenleri motive edecek, bu endişeleri giderecek, oy vermeye yönetecek politikalar ve söylemler gerekiyordu.

Bu seçmen kesimi Zafer Partisi'ni, Atatürk’e, kuruluş ilkelerine ve sığınmacıların ülkelerine dönüş politikası vaatlerinin hayata geçirilmesinin bir anlamda TEMİNATI olarak gördüğü için ve elbette bu kesimlere olan sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması şartı ile İçişleri, Kültür ve Turizm ve Milli Eğitim Bakanlıkları'nı kapsayan 3 bakanlık istedik, kabul ettiniz. Ne yazık ki, muhalefet için en uygun sayılabilecek bir konjonktürde sonuç itibariyle size ilk turda seçim kaybettiren 6’lı masa üyesi İYİ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi’ne 3 bakanlık verilmesini ağır şekilde eleştirmişlerdir. Bu çok kısa sürede verdiğimiz destek ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgâr ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyük bir seçmen gurubu her şeye rağmen sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır.
Zafer Partisi’ne yönelik saldırıların ASIL nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu değerlerini güvence altına almak istemesi, terörle mücadeleye yeni bir atılım getirecek olması, milli, üniter ve laik devlet esaslarını vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir.

Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu iddiası maalesef CHP'nin yeni genel başkanı Özgür Özel tarafından ifade edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye’nin bir bölümü üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır.

Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş hatalardan ders çıkarmak yerine yeni vahim hatalar ile yeni bir başarısızlığa doğru yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin “Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisi'ne kaptırdık” diyerek itiraf ermek zorunda kaldığı gibi artık Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir.

Altını çizerek vurguluyoruz, Türk milletini cepheleştiren, bölücülere taviz veren CHP ve AKP politikaları artık Türk siyasetinde Cunhuriyet'in kuruluş ilkelerinden, büyük Atatürk’ten, sığınmacıların vatanlarına dönmesinden taviz vermeyen Zafer Partisi olduğu gerçeği ile her platformda karşı karşıya kalacaktır...
Halkın nabzını tutamayan, tarihin ve ülke jeopolitiğinin dayattığı gerçeklikleri analiz kabiliyeti ve vizyonu olmayan kadrolar Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır sorunları çözemezler. Tek çözüm Zafer Partisi.