Marmara Bölgesi'ndeki Sarsıntılar: Deprem Bilimcilerden Açıklama Geldi!
Kahramanmaraş'ta yaşanan büyük depremler sonrası Marmara Denizi'nde artan sarsıntılar, halk arasında büyük bir endişeye neden oldu. Uzmanlar, bu sarsıntıların büyük bir Marmara depreminin öncüsü olup olmadığına dair açıklamalar yaptı. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Prof. Dr. Cenk Yaltırak, bu sarsıntıların öncü depremler olmadığını belirtti.
Kahramanmaraş'taki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından, Türkiye'nin dikkati Marmara Denizi'ndeki sarsıntılara çevrildi. Vatandaşlar, yaşanan sarsıntıların beklenen büyük Marmara depreminin habercisi olup olmadığını sorguluyor. Marmara Denizi'nde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, bu endişeleri daha da artırdı.
Yaltırak ise, bu tür sarsıntıların Marmara'da sürekli olduğunu ve bunların uzun periyotlarda izlenmesi gerektiğini belirtti. “Bu depreme öncü diyen bir şey bilmiyordur, stresi boşaltıyor diyen de bir şey bilmiyordur. Bunlar gerçekliğe dayanmayan spekülatif laflar” diyerek, öncü deprem iddialarının gerçek dışı olduğunu vurguladı. Yaltırak, bir depremin öncü olup olmadığının ancak deprem olduktan sonra anlaşılabileceğini belirtti.
Deprem Bilimci Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ve Jeofizikçi Prof. Dr. Cenk Yaltırak, bu sarsıntıların öncü depremler olmadığına dair açıklamalar yaptı. Haber Global'e konuşan Ercan, son sarsıntının 1999 Marmara Depremi'nde oluşan Çınarcık kırığında gerçekleştiğini ve bu küçük sarsıntının yerel bir boşaltma olduğunu, İstanbul depreminin bir habercisi olmadığını ifade etti. "Depremin ayak sesleri duyuluyor gibi bir olay da söz konusu değil," diyerek halkı endişeye sevk etmemenin önemine vurgu yaptı.
Bu açıklamalar, Marmara Denizi'ndeki deprem aktivitesinin doğası ve olası büyük bir Marmara depreminin öncüllerinin anlaşılması konusunda vatandaşların ve yetkililerin dikkatini çekiyor. Uzmanlar, depremlerin izlenmesi ve değerlendirilmesinin önemini vurgulayarak, spekülatif iddialardan kaçınılması gerektiğini ifade ediyorlar. Özellikle son sarsıntıların, yerel boşaltmalar olduğu ve büyük bir depremin habercisi olmadığı belirtiliyor. Bu durum, Marmara Bölgesi'nde yaşayan vatandaşlar için bir rahatlama sağlarken, aynı zamanda deprem bilincinin ve hazırlığının önemini de gösteriyor.
