Kadınlarda 10 Kat Daha Sık Görülen Tehlikeli Durum!
Kaygı bozukluğu, toplumda yaygın bir rahatsızlık olarak görülüyor ve özellikle kadınlarda daha sık rastlanıyor. Uzman Dr. Olcay Sonkurt, kaygı bozukluğunun tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlara yol açabileceğini ve alkol ve madde bağımlılığına neden olabileceğini vurguluyor.
Toplumda yaklaşık yüzde 20'lik bir kesimde görülen kaygı bozukluğu, özellikle kadınlarda erkeklere kıyasla 10 kat daha fazla görülme eğiliminde. Özel Eskişehir Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Olcay Sonkurt'a göre, bu rahatsızlık tedavi edilmezse alkol ve madde bağımlılığı gibi ciddi sorunlara yol açabiliyor. Dr. Sonkurt, kaygı bozukluğu yaşayan bireylerin mutlaka bir uzmana başvurarak tedavi sürecine başlamalarının önemini vurguluyor.
Kaygı Bozukluğunun Belirtileri ve Tedavi Önemi
Kaygı bozukluğu, yetişkinlerde huzursuzluk, bunaltı, sıkıntı, endişe, uykusuzluk, iştahsızlık gibi belirtilerle ortaya çıkarken, çocuklarda karın ağrısı, uykusuzluk ve altını ıslatma gibi farklı belirtiler gösterebiliyor. Hastalık ilerledikçe panik atak ve panik bozukluğa yol açabiliyor. Dr. Sonkurt, kaygı bozukluğunun genellikle yaşamın sıkıntılı olayları sonrası ortaya çıktığını ve biyolojik ya da travmatik deneyimlerle bağlantılı olabileceğini belirtiyor. Kaygı bozukluğu, kişinin günlük aktivitelerini olumsuz etkileyebilir ve panik bozukluğu gibi daha ciddi durumlara yol açabilir.
Dr. Sonkurt, kaygı bozukluğu yaşayan kişilerin rahatlamak için bazen alkol veya uyuşturucu gibi maddelere başvurduğunu ve bu durumun bağımlılık sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, bu rahatsızlığın çocuklarda da görülebileceğini ve bedensel belirtilerle kendini gösterebileceğini belirtiyor. Sonkurt,“Aynı zamanda bazen insanlar, kaygı bozukluğunu ortadan kaldırmak için alkol veya madde kullanımı gibi yollara başvurabiliyorlar. Kaygı giderici etkileri olabilmesi geçici olarak nedeniyle ve bu daha sonrasında birtakım bağımlılıklarla karşımıza çıkabiliyor maalesef. Kısacası eğer tedavi edilmezse, kişinin yaşantısında gerçekten önemli etkilere sebep olan bir durum olabilir. Çocuklarda da bazen kaygı bozukluğunun belirtileri görülebiliyor. Bunlar biraz daha erişkinlerden farklı. Çocukların bunu bedensel eleştirme oranları biraz daha fazla. Bazen karın ağrısı, uykusuzluk gibi belirtilerle giden şekillerde kaygı bozukluğu çocuklarda karşımıza çıkabiliyor. Daha küçük yaştaki çocuklarda da altını ıslatma gibi durumlarda karşımıza çıkabiliyor.”
Dr. Sonkurt, kaygı bozukluğunun tedavi edilmesinin önemine dikkat çekerek, kişinin işlevselliğini ve sosyal yaşantısını koruyabilmesi için uzman bir psikiyatri yardımının şart olduğunu vurguluyor. Bu rahatsızlık, toplumda yaygın bir sorun olup, erken müdahale ve uygun tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabiliyor. Dr. Sonkurt'un açıklamaları, kaygı bozukluğunun ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ve toplumun her kesiminde farkındalığın artırılması gerektiğini gösteriyor.
