İptal Edilen Süper Kupa Finaline Siyasetçilerden Henüz Açıklama Yok

Dün akşam Riyad'da oynanması beklenen Süper Kupa finali, gün boyunca yaşanan tartışmaların ardından iptal edildi. Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri, maçta Mustafa Kemal Atatürk'ün resminin bulunduğu tişörtler giymek ve "Yurtta sulh cihanda sulh" yazılı pankart taşımak istediklerini belirtmişlerdi. Ancak, bu talepler Suudi yetkililer tarafından reddedildi. Kulüplerin bu karara tepki olarak maça çıkmama kararı alması, Riyad'da oynanacak olan Süper Kupa finalinin iptaline yol açtı.

İlk Tepkiler ve Açıklamalar

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un A Spor'a yaptığı açıklama, tartışmanın fitilini ateşledi. Koç, maçta Atatürk'ün "Yurtta sulh cihanda sulh" sözünü taşıyan bir pankart ile çıkmak istediklerini, ancak bu talebin kabul edilmediğini belirtti. Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan ise, "İstiklal Marşımızın okunmaması halinde maça çıkmayacağız" açıklaması yaptı. TFF, İstiklal Marşı'nın okunacağını açıklasa da tartışmalar büyüdü ve sosyal medya üzerinden hem kulüplere destek geldi hem de Suudi yetkililer protesto edildi.

Devlet Yetkililerinin Tavrı

Siyaset ve toplumun farklı kesimlerinden gelen destek ve protestolara rağmen, Suudi Arabistan'da oynanması planlanan ve sonrasında iptal edilen maçla ilgili Türkiye'nin üst düzey yetkilileri sessiz kaldı. AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, 20 saatten fazla süredir herhangi bir açıklama yapmadılar. Konuyla ilgili iktidar kanadından gelen tek açıklama, AKP Sözcüsü Ömer Çelik'ten oldu. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Atatürk'e gösterilen hassasiyet için vatandaşlara teşekkür etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den ise henüz bir açıklama gelmedi.

Takımların Türkiye'ye Dönüşü

İptal edilen maçın ardından her iki takım kafilesi de gece saatlerinde Türkiye'ye döndü. Galatasaray kafilesi İstanbul Havaalanı'na, Fenerbahçe kafilesi ise Sabiha Gökçen Havaalanı'na geldi. İki takım da taraftarlar tarafından coşkuyla karşılandı. Bu olay, spor ve siyasetin iç içe geçtiği bir kriz olarak tarihe geçti ve ulusal kimlik, ifade özgürlüğü gibi önemli konuları gündeme taşıdı.